Pasaport işi de tamam

30 Mayıs 2013 Perşembe

Pazartesi günü Sakarya il emniyet müdürlüğünden pasaport başvurusu için randevu aldım. İstedikleri belgeleri tamamladıktan sonra saat 13.30 da emniyete gittim. İstedikleri belgeler şöyle;
-Pasaport defter bedelini yatırdığına dair makbuz
-Harçsız öğrenci pasaport yazısı
-Kimlik
-2 adet biyometrik fotoğraf
-Parmak izi
Bunları hazır ettikten sonra başvuru yaptım. Oradaki memur 1 haftada gelir demişti. Ama hiç beklemediğim bir şey oldu. İlk defa devletin bu kadar hızlı çalıştığını gördüm. Bugün yani 3 gün sonra pasaport adrese geldi.  Olur iş mi ? Vallahi değil billahi değil.
Orjinal kabul mektubunu bekliyoruz. O elimize ulaştıktan sonra gerekli evrakları toplayıp vize başvuru yapacağız. Tabi daha sağlık sigortası da var.

Orjinal belgeleri postaladık

23 Mayıs 2013 Perşembe

Yaklaşık bir ay önce belgeleri tamamlayıp karşı tarafa taratıp mail ile yolladık. Orjinal belgeleri ise karşıdan "hadi gönderin gari" diye yazı gelince yollayacağız diye bir aydır bekletiyoruz. Geçen gün artık "neyi bekliyoruz olum biz bu belgeleri göndermek için" diye içimden geçirdim. Hemen karşı tarafa mail'i yapıştırdım. Ben maile cevap beklerken Kordinatör asistanından facebook üzerinden cevap geldi.
"Haziran ayına kadar yollayın, ne kadar çabuk o kadar iyi"
Ya arkadaş biz niye bekledik o kadar zaman. Şimdiye kadar o belgeler marsa bile giderdi. Zaman ziyanı yaşadık kısacası. İnsan yollayın der.
Hemen harekete geçtik. Saatlerimizi ayarladık ve kampüsteki PTT Kargo önünde yerimizi aldık.
Zamanla yarış başlamıştı. Saat 3'te işlem bitiyormuş. Hemen zarfları aldık adresleri yazdık. Kişi başı 10 TL verdik. APS ile yollasak 2-3 gün daha erken gidiyormuş ama kişi başı 50 TL istediler. Marsa gidiyor sanki belgeler.
8-10 gün içinde adrese teslim edileceği yazıyormuş sistemde.
Neyse artık. Umarım uçak falan düşmez belgeler yerine ulaşır.
Hadi selametle.

Kabul Mektubum Geldi

21 Mayıs 2013 Salı

Mektup geleli 5 gün oluyor ama daha yeni fırsat bulabildim. Tam final haftasına denk geldi malum koşuşturmalı geçiyor.

Ayın 16'sında yağmurlu bir akşam üstü tam dışarı çıkmaya hazırlanırken, telefonuma gelen mail sesiyle irkildim. Bir de ne göreyim "Erasmus acceptance" başlıklı bir mail. Aha dedim işte geldi. 10 gün sonra okul bitiyor. Memlekete dönemden pasaport yazısı alma derdine düşmüşüm. Yoksa yazın tekrar kim uğraşır buraya gel git. O yüzden maili görünce fena mutlu oldum. Hemen diğer iki arkadaşa haber verdim. Sabaha kadar party düzenledik bu durumu kutladık. Yok la ne partysi. Yine ders çalışmaya devam ettik :(

Şimdi sıra Pasaport yazısı almada. Normalde harcıyla beraber 300 lira civarı tutan pasaport masrafı bu yazıyla beraber 70 lira civarına düşecek. Eee tabi öğrenci olan bizler için oldukça iyi. Okul harçsız pasaport yazısı için

  • Transkript
  • Ek-1
  • Taahütname
  • Kabul Mektubu fotokopisi
  • Learning Agreement    

Bugün itibariyle (20.05) belgeleri tamamladık. Sabah erkenden gidip belgeleri vereceğiz. Dediklerine göre 3-4 içinde yazı hazır oluyormuş. Cuma gününe yetişmesi lazım. Hafta sonu kesin dönüş yapıcaz malum. Zaten ayrılıyorum diye içim bir fena oluyor arkadaş.

Bunlar beni unuttu

9 Mayıs 2013 Perşembe

Belgeleri karşı tarafa göndereli yaklaşık 3 hafta oluyor ve "1 hafta gibi bir sürede kabul mektubunu göndereceğiz" diyen karşı taraftan daha herhangi bir cevap yok.
Birçok kez mail attım cevap gelmedi.
26 Mayıs'da dönem bitiyor. Dönem bitmeden diğer işlemleri halletmek isterdim ama sanırım artık yaz tatiline kaldı.
Şimdilik bu kadar. Her hangi bir cevapta direk buradayım. Esen kalın :)

Nasıl bir yerMİŞ bu Letonya

14 Nisan 2013 Pazar

Riga'yı veya Letonya'yı tercih edip etmeme konusunda karar veremeyenler için kendim tercih yaparken araştırıp edindiğim bilgileri maddeler halinde yazayım;

-Riga Letonya'nın başkenti. Baltık ülkeleri arasındaki en büyük şehir.

-Letonya'da otoban yokmuş.

-En önemli konu kızları dünyanın en güzeli olarak anılıyor. Özellikle Riga'yı "cennete gitmeden hurileri görebileceğiniz yer" olarak tanımlıyorlar. Zaten çoğu kişiye Letonya dedin mi aklına direk kızları gelir.

-Para birimleri "lat". Bunların paraları Euro'dan bile değerli. Yaklaşık 1€ = 0.70 LVL ediyor. Türk parasına göre siz hesaplayıverin artık gari.

-Araştırmalarıma göre pek pahalı bir ülke değil. Fakat RİGA biraz pahalı gibi. Türkiye ile bazı durumlarda eşit bazen de ucuz gibiymiş.

-Poşetler paralı imiş. Marketlerden ne alırsan al poşetlere para veriyormuşsun.

-Bahar zamanı güneş gece 12 gibi batıyormuş.

-Letonya'nın havası soğuk malum. Tee ebesinin şeyinde olduğu için.Giderken temkinli gitmek lazım. Şimdiden kalın şeyler alayım.

-Bir de bu manyaklar 3 sene önce mi ney Rus milyarder Abramovice ülkelerini satın alsın diye yalvarmışlar.

-Gece saat 10 dan sonra içki satışı yasakmış. Biraz garip geldi açıkcası.

-Ülkede genel olarak Rus nüfusu fazla. Bu yüzden Lat dilinin yanında Rusça da oldukça yaygın konuşuluyor.

-Ülkedeki en popüler spor dalı Buz Hokeyi imiş. Bu hayvan vücudum belki işe yarar. Orada bu spora başlarım, bakmışssın dünya yıldızı olmuşum. Amaneyy

-Ülkenin uluslararası telefon kodu +371

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Eminim daha sonra aklıma gelir. Ben de güncellerim.


Sonunda bitti

10 Nisan 2013 Çarşamba

Yorgunluğu üzerinden daha yeni atabildimden bugün olanları daha yeni yazıyorum.

Bugün fazla uğraştık denemez ama en baba işi hallettik. Belgeleri son düzenlemeyle beraber tekrar yazdırdık. ( bu arada USB belleğime virüs girdi. Bugünün tek olumsuz olayı )

Belgeler tamamlandıktan sonra geriye imza kalıyor. Son yazımda belirttiğim gibi imza işini ilk seferde halledememiştik. Bugün belgeleri alır almaz imza için koşturduk. Tam kata çıktık ki o da ne ! Bölüm kordinatörü bize doğru geliyor. Tam derse girecekmiş. Ama Allah'tan iyi niyetli biri. Hemen oturup tüm belgelerimize imza attı. Diğer taraftan RİGA için, babasının çoğu yeri gezdiğini ve aralarında en çok RİGA'YI beğendiğini söyledi. Harfiften sırtımızı sıvazladı.

Geriye genel kordinatör ve bölüm başkanı kaldı. Şansımız yaver gitti bu konu da onu belirteyim. Tam bölüm başkanının yanına gitmeye hazırlanırken karşıdan bize doğru geldiğini gördük. Derse gidiyormuş. "Hallettiniz mi? Getirin imzalayayım" dedi.O ara en çok duymak istediğimiz şey tabi. Hemen arkasından koşturduk sınıfa girdik. Ders öncesi hepsini imzaladı.

Şimdi geriye ne kaldı ? Genel kordinatör. Bir hevesle gittik kapıya yüklendik. Ama odasında yok. O an çok köyü işte. Bir istek ve arzuyla işler bitsin diye uğraşırken o kapı açılmıyor ya. Ama. Yarabbi. En müslümanı Allahsız yapacak bir durum.

Bekle,bekle,bekle…¿ yok gelmiyor. Artık tam pes edeceklen merdivenlerden çıkarken gözüktü. O an o merdivenlerden çıkan hocanın benim için Adrina Lima'dan farkı yoktu. Hemen daldık odaya. Verdik belgeleri. İmza atarken aynı zamanda yine azar ve ezici konuşmalar devam etti. Hem en son bana getirin imzalayacağım diyor hem de bugün "çok yoğunum başka birine devrettim imzalayacak" diyip fırça atıyor. Umarım bir daha o kapıdan içeri girmek zorunda kalmam.

En son belgeleri tarattık. Yarın mail ile karşı tarafa yollayacağız.

Sorun çıkmaz umarım. Yoksa benim tansiyonum çıkar.

İmza işi olmadı

9 Nisan 2013 Salı


Ders eşleştirme işlerini bitirdik bir imza işi kaldı yeaaaa rahatlığıyla sallana sallana bugün formları doldurmak için toplandık. Ama içimde ufaktan bir pürüz çıkacak korkusu var. Bir saat civarı uğraştan sonra formları doldurduk. 
Hadi gidip imzalatalım.
Bir haftadır sayısız kez çıktığım merdivenleri artık kas hafızama bırakarak hocaların olduğu yere çıktık. Üç kişinin imzası gerekiyor.
-Kurum kordinatörü
-Bölüm başkanı ve Bölüm kordinatörü

Kurum kordinatörü en son imza atacak kişi. Baba imzacı ! O sadece imza atar başka iş yapmaz.
İmza atacak insanlar pat diye bulunmuyor. Ya derste oluyor ya toplantı da, yemekte falan. Tam kata çıktık ki bölüm başkanımız odaya giriyor. Hemen yapıştık. 
- "Hocam erasmus ders eşleştirmeleri için geldik". ( hafif utangaç, mağdur havası içinde )
-"Bakalım". dedi hoca
Eline kalemi alır eşleştirmelere bakar, bakar, bakar....
Tabi bu arada hadi at şu imzayı da gidelim derken!! Amanın. 
-"İlk dönem eşleştirmelerinden International Law dersi olmamış". Siz zaten bu dersi almadınız mı ?...Der bölüm başkanı. Ve bir imza ümidiyle orada bekleyen zavallı öğrenciler iyice bitap düşer.
Hele kalemle dersin üstünü çizişi yok mu işte orada eridim. O kadar özenerek yazdırdık o kağıdı hocam :(
Sonra tam en azından bir ders hallederiz derken
-"İkinci dönemde The English Language de olmamış" der ve yanına çarpı atar bölüm başkanı.
Neyse. Dersin başlamasına 20 dk kalmış. Bu kafayla derse hiç giresim yok. Ama gittik derse. Derste de uğraştım ne yazalım yerine falan sonra hocanın önerdiği dersleri yazdım yerine ve tekrar göstermek için sabırsızlanıyorum.
Derste araya girdik. 
Hemen bir koşu Bölüm başkanının yanına gittik. Bekle, bekle, bekle gelen giden yok. Elimiz boş şekilde tekrar derse gittik. 
İkinci ara verildiğinde artık o merdivenleri çıkmaktan bitap düşmüş arkadaşlarla beraber son bir umut hocanın yanına gittik. Bugün halledelim istiyoruz ki yarın tekrar doldurup imzalatalım.
Derken hocayı odasına girerken yakaladık.
Direk daldık içeri. (Tabi o mazlum ve yorgun ifademiz devam ediyor.)
Çok uzattım galiba. Kısaca son yaptığımız taslağa hoca olur dedi. Biz de bir rahatlamayla çıktık odadan. 
Yarın imzalatma umuduyla tekrar o merdivenleri çıkacağız. Umarım sorun çıkmaz.