Helsinki Gezisi

6 Ekim 2013 Pazar

Beş arkadaş havalar soğumadan yukarılara çıkalım dedik. Otobüsle Talin, oradan gemi ile Helsinki'ye gitme planı yaptık. Helsinki'den dönünce de bir gün Talin'de kalıp ertesi gün de Talin'de zaman geçiririz diye düşündük. ( Talin gezisi öbür yazıda ) Sabah 02.30'a otobüs biletlerimizi aldık. Riga'dan Talin yaklaşık 4 saat sürüyor. Sabaha karşı otobüsten indik. Tramvayla doğrudan iskeleye gittik. Gemi beklediğimden de büyük çıktı. Cruise gemilerinden biraz daha küçük gemi düşünün. Ben gemi yolculuklarını çok severim. Yolculuk boyunca kıçımın üstüne pek oturduğum söylenemez. Gemiyi teftişe çıktım. Kumaranesinden gece klubüne kadar her şey var içinde. Bilirsiniz böyle yolculuklarda en dertli şey telefonu şarj etmek. Hele bir de akıllı telefon diye tabir edilen telefonlardan birine sahipseniz işte o zaman b.ku yediniz. Koca gemide telefonu şarj edecek priz aradım. Priz bulmak sorun değil. Bir de başında durmak lazım. İÇeride bir yer buldum ama yanında oturacak yer yok. Ben de bıraktım telefonu gittim oturdunç Allahtan kimse çalmadı telefonu.
 Neyse gemi yolculuğu da 2.5 saat civarı tuttu. Toplam 6.5 saat'te Riga'dan Helsinki'ye vardık. Finlandiya topraklarına adım atar atmaz sağlam bir geçirdiler bize. Tramvaya kişi aşı 2.8 € verdik. Yuh arkadaş o nedir. Finlandiya'nın pahalı olduğunu biliyordum ama bu direk buz etkisi yarattı.

Merkez dedikleri yerde tramvaydan indik. Hemen karşıda senaatintori vardı. Ciddi ihtişamlı bir bina. Neyse standart erasmus öğrencisi gibi gittik önünde fotoğraf çekindik. İçine girdik gezdik vb. Sonra dolaşmaya başladık. Kesinlikle yaşanacak bir şehir. Ne talin ne de Riga. Helsinki çok farklı.
Para konusuna gelirsek, helsinki acayip pahalı bir yer. Eğer öğrenci olarak gezmeye gidiyorsanız sadece gezin. Para harcamayın. Yoksa öğrenciliğinizin geleceği sıkıntıya girebilir. Örnek verirsek,beş aç arkadaş karnımızı doyuracak bir yer arıyorduk. PizzaHut göründü karışa. Bir hevesle girdik içeri. Kişi başı pizza 20€ diyince aynı hevesle dışarı çıktık. Yanımıza hazır sandviçler falan yapmıştık. Onları yedik çantadan çıkarıp. Tam öğrenci işi. 
Gittiğimiz yerlerde kilise gezmek artık alışkanlık oldu. Nerede kilise var koşa koşa gidiyoruz. Helsinki'nin tepelerine doğru bir kilise bulduk. Tam girecektik ki almadılar. Içeride düğün varmış. Bizde beklemeye başladık. Millet bize garip garip bakıyor bunlar kim diye. Hep o filmlerde izlediğimiz sahneyi birazdan canlı yaşıyacağım için heyecan var tabi. Bir de terlemişim rüzgar da var hasta da oluyordum büyük ihtimal. sonra gelin ve damat çıktı. Tabiki her zaman ki gibi "gelin ne kadar güzel damada bak ne kadar çirkin" muhabbeti yapıldı.
Geline bakacağız diye güzelce rüzgarı yedikten sonra kiliseyi gezdik. O kadar yorgunduk ki içeride istemsiz de olsa biraz kestirdik. Sonra lunaparka gittik. Trene binip güzelce bir çığlık attık.
O kadar yorgunduk ki parkın çıkışında yeşillik alana yığılıp kaldık. Millet dedi herhalde bunlar ne yapıyor. çünkü gelen geçen garip garip bakıyordu bize.
Talin'e geri dönüş için feribot iskelesine doğru yola çıktık. İskelede feribota girmek için sırada bekleyen iki tane 34 plakalı tır gördük. Şöförleri de hemen oradaydı. Direk Selamun Aleyküm diyerek olaya girdik. Adamlar bizi gördüklerine şaşırdılar. Nereden bilmem ne diye muabbete girdikten sonra adamlar feribotta kendilerine verilen kamarayı bize vermeyi teklif ettiler. Adamlar halimize bakıp acıdılar yeminle. O kadar bitiktik ki anlatamam. Talin'de ayırttığımız hostel'e gitmek için can atıyorduk.
Saat geldi. 22.30'da bir şekilde feribota bindik. Tabi koşarak. Amaç uyuyabilecek rahat bir yer bulmak. Ama yine tam istediğimiz bir yer bulamadık. Dört kişilik bir masaya oturduk. Canım o kadar uyumak istiyordu ki ama aynı zaman da gemi de dolaşmak daha çekici geliyor. Gemi yolculuklarını zaten çok severim.
Gemi de büyük olunca Talin'e kadar gemi de gezdim. Arada kumar makinesine falan para attım. Ama sonuç olarak kaybettim. Arada dışarı falan çıktım ama inanılmaz soğuktu.
Son olarak özet geçersek, Helsinki genel olarak'da Finlandiya parası olan insana yaşanacak yer. İnsanları kesinlikle çok farklı. Çok yardım sever ve sıcak kanlılar. Öğrenci olarak yaşanılacak yer mi bence değil. Çünkü cidden pahalı. Bir markete girdik dönmeden, ekmek 3€ idi. Gerisini siz düşünün. Eğer fırsatınız olursa kesinlikle Helsinki'yi görün.