Vize başvurusu

25 Temmuz 2013 Perşembe

Vize başvurusunu yapmak için sabah 08.15'de Güzelyalı feribot iskelesinden abimle deniz otobüsüne bindik. Neden bu kadar erken yola çıktın derseniz, 09.00 12.30 arası alıyorlar. Bu yüzden sabahın 06.30'unda kalkmak zorunda kaldım. Neyse, 140 dk sonra sallana sallana Kabataş iskelesinde olduk. İDO'nun sitesinde saat 10.45'te Bostancı'ya deniz otobüsü olduğu yazıyordu. Ona göre plan yapmıştık. Fakat inip görevliye sorunca bize saat 17.30'da olduğunu söyledi. İDO'nun sitesinde yazan bilgilere göre plan yapıp yola çıkmayın aman, yoksa mağdur olursunuz. Biz de Kabataş iskelesinden Kadıköy motoruna bindik. Oradan da otobüsle bostancıya vardıktan sonra 15 dk yürüdük ve konsolosluğa vardık.
ize başvurusunu
Bilmeyenler için konsolosluk yok tarifi: Ben kabataştan gittiğim için oradan anlatıyorum. Kabataşta indikten sonra hemen 50 m yan tarafta Kabataş-Kadıköy iskelesi var. Kadıköye vardıktan sonra hemen iskelenin orada 16 ve 16D otobüsleri var. İki katlı olanlar. Yalnız kişi başı 4TL alıyorlar. Tamamen soygun. Bunlar bostancı iskelesinin orada duruyor. Bostancı iskelesinden indikten sonra 100 m ileride babadan karşıya geçin. Köpründen sağa dönüp bayırı çıkın. Az daha ilerledikten sonra sağ tarafta çıkmaz var. Hemen çıkmazın sol tarafında. Bina şeklinde olmadığı için bulmanız biraz zor olabilir. Köşe marketteki bıyıkları yeni çıkmış ergene sorun o söyler.



Konsolosluk binası falan olmadığından biraz
soruşturduktan sonra bulduk. Yalnız bayır biraz fazla bayır. Çıkana kadar su olduk. Gelmeden önce kondisyonunuz iyileştirip öyle gelin.
Önceden biraz stres olmuştum ama hiç gerek yokmuş. Kadın zaten Türk. Belgeleri veriyorsunuz o kadar. Sigorta poliçenizin fotokopisini çekip size geri veriyor. Önceden fotokopi çektirmenize gerek yok.
Yalnız içerisi çok sıcaktı. Bizi görünce hemen klimayı açtı ama ne çare. Zaten stres var. O sıcakta banyo yapmış gibi oldum. Formda eksik bıraktığım bazı yerler varmış. Onları doldurdum.
Vizeyi tekrar gelip almak gerekiyormuş. Sanki kargoya verseler bir şey olacak. Ama onları da anlamak lazım. Zaten küçücük ülke. Her vize için kargo parası falan ekonomik krize girmesinler.

İstanbul'a gelmişken gezelim dedik. Ben pek bilmem İstanbul'u. Arkadaş sayesinde çoğu yeri gezdim. Dolmabahçe Sarayını gezmemiştik. Arkadaşla Kadıköy'de buluştuktan sonra Beşiktaş'a geçtik. Şunu da belitmeden edemiycem ulaşım ne pahalı arkadaş. Bursa'dan geldiğim paradan daha fazla yol parasını İstanbul'da harcadım.
Dolmabahçe gezi ücreti de oldukça tuzlu. Selamlık+Harem ücreti sivil 40 TL. Oha arkadaş oha. Ama öğrenci 5 TL. Öğrenci olmamın en büyük avantajını burada gördüm. Okumayana Dolmabahçe'yi gezmek yasak.
Toplam 75 Dakika da gezi bitti. Şahsen daha küçük bir yer bekliyordum. Özellikle en büyük salon inanılmaz. 36 metre yüksekliğinde tavan. Yukarı zor baktım. 4.5 ton ağırlığında avize. Zamanında burada yaşayan birilerinin olduğunu düşününce bile insan inanamıyor. Salonların ortasındaki büyük masalarda ne okey oynanır he. Taşları vura vura. Bu arada her şey altın. Duvardaki altın lambayı bana hediye verseler diyorum ve susuyorum.

Oradan Taksim, gezi parkı ve İstiklali dolaştık.O kadar taksime gelmişken biber gazı yesek iyi olurdu. Tadına bakamadan tekrar kabataşın yolunu tuttuk.
 Deniz otobüsüne kendimizi zor attık. O kadar yürüdük ki sanırım kariyerimin en uzun 3 yürüyüşü içine girmiştir. Koltuğa oturduktan sonra direk uyku moduna girdim. Zaten beşik gibi sallanıyor. Ohh tam uyumalık.

Son gelişmeler ( Sonu Hüzünlü )

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Önceki yazılarda belirttiğim gibi bize gönderilen kabul mektubunda giriş tarihimiz 2 Eylül olarak belirtiliyor. Bu da vize başvurusunda bu tarihten önce bir tarih belirtemeyeceğimiz anlamına geliyor. Yaklaşık 2 hafta önce bu durumu karşıya bildirmiştik. Erken gelmemiz için bize yazı göndermeniz gerekiyor diye. Nihayet iki gün önce beklediğimiz yazı geldi. Bir hafta öncesine giriş tarihi yazılmış. En azından artık konsolosluk erken gidiş için sorun çıkaramayacak. 

Vize başvuru

Başvuru için gerekli olan evraklar 2 gün önce gelen belgeyle beraber tamamlandı. Tamamladım da ne oldu verdiler mi vizeyi? He verdiler. Daha git gel toplam 4 saatten fazla yok gidip evrakları vereceğim. Neyse, İstanbul için biletleri aldım. Tarihini buraya yazmıyorum ki yolumu kesip suikast düzenlemeyin. 

İstenen onca belge arasından beni en çok uğraştıran şey vize başvuru formunu doldurmak oldu. Tamamen insana eziyet etmek için var olmuş bir şey. Büyük harfle ve elle doldurulacak. Adres bölümlerini minicik yapmışlar bir de dalga geçer gibi büyük hafle doldurun diyorlar. Sığdırıcam diye canım çıktı. Ayriyetten bilinmeyen bir sürü şey var. Sırf 3 kere konsolosluğu aradım onları sormak için. Sonuç olarak vize için eksik yok. 

NOT: Erasmus öğrencisi olarak vizeye başvuracaksanız sizden istenen evrakların arasında yazmayan, " Son 3 ay'ın hesap hareket dökümü"nü almayı unutmayın. Gerekli belgelere neden yazmamışlar hala anlamış değilim ama başvuru esnasında kesin olarak isteniyor bilginize.

Ayrıca bu hesap hareket dökümü ne kadar ayıp be. Nerede yemek yemişim, nereden alışveriş yapmışım, kim para yollamış ne kadar yollamış her şey belli. 

HÜZÜN DOLU NOT: Hala kalacak yer bulamadık. Sanırım sokakta erasmus yapan ilk öğrenciler olacağız. Allah'ını seven üzerime yurt atsın :(

Beklenen sonunda geldi

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Bugün tam bir aydır beklediğim vize numarası geldi. Öncesinde artık yeter gari tadında sitem dolu bir mail attım. Sonrasında vize numarasını atmışlar. Ben daha ihtişamlı bir şey beklerken standart bir numara atmışlar. Bunun neyini bir yıl beklediysem artık. Şimdi vize için gerekli tüm belgeler bitti. Şuan yurt işleriyle uğraşıyorum Kafamı sokacak bir yer hala bulamadım. Hepsi bir nazlı bir nazlı. Bir mail atmak bu kadar mı zor. Yakında konaklama ile ilgili bir yazı yazacağım. Orada anlatırım hepsini. Valla çok yoruldum.