Nasıl bir yerMİŞ bu Letonya

14 Nisan 2013 Pazar

Riga'yı veya Letonya'yı tercih edip etmeme konusunda karar veremeyenler için kendim tercih yaparken araştırıp edindiğim bilgileri maddeler halinde yazayım;

-Riga Letonya'nın başkenti. Baltık ülkeleri arasındaki en büyük şehir.

-Letonya'da otoban yokmuş.

-En önemli konu kızları dünyanın en güzeli olarak anılıyor. Özellikle Riga'yı "cennete gitmeden hurileri görebileceğiniz yer" olarak tanımlıyorlar. Zaten çoğu kişiye Letonya dedin mi aklına direk kızları gelir.

-Para birimleri "lat". Bunların paraları Euro'dan bile değerli. Yaklaşık 1€ = 0.70 LVL ediyor. Türk parasına göre siz hesaplayıverin artık gari.

-Araştırmalarıma göre pek pahalı bir ülke değil. Fakat RİGA biraz pahalı gibi. Türkiye ile bazı durumlarda eşit bazen de ucuz gibiymiş.

-Poşetler paralı imiş. Marketlerden ne alırsan al poşetlere para veriyormuşsun.

-Bahar zamanı güneş gece 12 gibi batıyormuş.

-Letonya'nın havası soğuk malum. Tee ebesinin şeyinde olduğu için.Giderken temkinli gitmek lazım. Şimdiden kalın şeyler alayım.

-Bir de bu manyaklar 3 sene önce mi ney Rus milyarder Abramovice ülkelerini satın alsın diye yalvarmışlar.

-Gece saat 10 dan sonra içki satışı yasakmış. Biraz garip geldi açıkcası.

-Ülkede genel olarak Rus nüfusu fazla. Bu yüzden Lat dilinin yanında Rusça da oldukça yaygın konuşuluyor.

-Ülkedeki en popüler spor dalı Buz Hokeyi imiş. Bu hayvan vücudum belki işe yarar. Orada bu spora başlarım, bakmışssın dünya yıldızı olmuşum. Amaneyy

-Ülkenin uluslararası telefon kodu +371

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Eminim daha sonra aklıma gelir. Ben de güncellerim.


Sonunda bitti

10 Nisan 2013 Çarşamba

Yorgunluğu üzerinden daha yeni atabildimden bugün olanları daha yeni yazıyorum.

Bugün fazla uğraştık denemez ama en baba işi hallettik. Belgeleri son düzenlemeyle beraber tekrar yazdırdık. ( bu arada USB belleğime virüs girdi. Bugünün tek olumsuz olayı )

Belgeler tamamlandıktan sonra geriye imza kalıyor. Son yazımda belirttiğim gibi imza işini ilk seferde halledememiştik. Bugün belgeleri alır almaz imza için koşturduk. Tam kata çıktık ki o da ne ! Bölüm kordinatörü bize doğru geliyor. Tam derse girecekmiş. Ama Allah'tan iyi niyetli biri. Hemen oturup tüm belgelerimize imza attı. Diğer taraftan RİGA için, babasının çoğu yeri gezdiğini ve aralarında en çok RİGA'YI beğendiğini söyledi. Harfiften sırtımızı sıvazladı.

Geriye genel kordinatör ve bölüm başkanı kaldı. Şansımız yaver gitti bu konu da onu belirteyim. Tam bölüm başkanının yanına gitmeye hazırlanırken karşıdan bize doğru geldiğini gördük. Derse gidiyormuş. "Hallettiniz mi? Getirin imzalayayım" dedi.O ara en çok duymak istediğimiz şey tabi. Hemen arkasından koşturduk sınıfa girdik. Ders öncesi hepsini imzaladı.

Şimdi geriye ne kaldı ? Genel kordinatör. Bir hevesle gittik kapıya yüklendik. Ama odasında yok. O an çok köyü işte. Bir istek ve arzuyla işler bitsin diye uğraşırken o kapı açılmıyor ya. Ama. Yarabbi. En müslümanı Allahsız yapacak bir durum.

Bekle,bekle,bekle…¿ yok gelmiyor. Artık tam pes edeceklen merdivenlerden çıkarken gözüktü. O an o merdivenlerden çıkan hocanın benim için Adrina Lima'dan farkı yoktu. Hemen daldık odaya. Verdik belgeleri. İmza atarken aynı zamanda yine azar ve ezici konuşmalar devam etti. Hem en son bana getirin imzalayacağım diyor hem de bugün "çok yoğunum başka birine devrettim imzalayacak" diyip fırça atıyor. Umarım bir daha o kapıdan içeri girmek zorunda kalmam.

En son belgeleri tarattık. Yarın mail ile karşı tarafa yollayacağız.

Sorun çıkmaz umarım. Yoksa benim tansiyonum çıkar.

İmza işi olmadı

9 Nisan 2013 Salı


Ders eşleştirme işlerini bitirdik bir imza işi kaldı yeaaaa rahatlığıyla sallana sallana bugün formları doldurmak için toplandık. Ama içimde ufaktan bir pürüz çıkacak korkusu var. Bir saat civarı uğraştan sonra formları doldurduk. 
Hadi gidip imzalatalım.
Bir haftadır sayısız kez çıktığım merdivenleri artık kas hafızama bırakarak hocaların olduğu yere çıktık. Üç kişinin imzası gerekiyor.
-Kurum kordinatörü
-Bölüm başkanı ve Bölüm kordinatörü

Kurum kordinatörü en son imza atacak kişi. Baba imzacı ! O sadece imza atar başka iş yapmaz.
İmza atacak insanlar pat diye bulunmuyor. Ya derste oluyor ya toplantı da, yemekte falan. Tam kata çıktık ki bölüm başkanımız odaya giriyor. Hemen yapıştık. 
- "Hocam erasmus ders eşleştirmeleri için geldik". ( hafif utangaç, mağdur havası içinde )
-"Bakalım". dedi hoca
Eline kalemi alır eşleştirmelere bakar, bakar, bakar....
Tabi bu arada hadi at şu imzayı da gidelim derken!! Amanın. 
-"İlk dönem eşleştirmelerinden International Law dersi olmamış". Siz zaten bu dersi almadınız mı ?...Der bölüm başkanı. Ve bir imza ümidiyle orada bekleyen zavallı öğrenciler iyice bitap düşer.
Hele kalemle dersin üstünü çizişi yok mu işte orada eridim. O kadar özenerek yazdırdık o kağıdı hocam :(
Sonra tam en azından bir ders hallederiz derken
-"İkinci dönemde The English Language de olmamış" der ve yanına çarpı atar bölüm başkanı.
Neyse. Dersin başlamasına 20 dk kalmış. Bu kafayla derse hiç giresim yok. Ama gittik derse. Derste de uğraştım ne yazalım yerine falan sonra hocanın önerdiği dersleri yazdım yerine ve tekrar göstermek için sabırsızlanıyorum.
Derste araya girdik. 
Hemen bir koşu Bölüm başkanının yanına gittik. Bekle, bekle, bekle gelen giden yok. Elimiz boş şekilde tekrar derse gittik. 
İkinci ara verildiğinde artık o merdivenleri çıkmaktan bitap düşmüş arkadaşlarla beraber son bir umut hocanın yanına gittik. Bugün halledelim istiyoruz ki yarın tekrar doldurup imzalatalım.
Derken hocayı odasına girerken yakaladık.
Direk daldık içeri. (Tabi o mazlum ve yorgun ifademiz devam ediyor.)
Çok uzattım galiba. Kısaca son yaptığımız taslağa hoca olur dedi. Biz de bir rahatlamayla çıktık odadan. 
Yarın imzalatma umuduyla tekrar o merdivenleri çıkacağız. Umarım sorun çıkmaz.


İlk aşama tamamlandı sayılır

6 Nisan 2013 Cumartesi

Geçen sene kazanıp onaylamaya cesaret edemedikten sonra, bu sene Letonya-Riga'daki Baltic International Academy'de Erasmus yapmaya hak kazandım. Bu arada Uluslararası İlişkiler öğrencisiyim. Daha erasmusun başlamasına ortalama 5 ay olmasına rağmen şimdiden daha işlemler devam ederken blog yazmaya başlamak istedim. Bir seneye yakın sürecek olan erasmus maceramı elimden geldiğince günü gününe burada aktarmaya çalışacağım.

Şimdi sadede gelirsek,

Erasmusu daha önce kazanan arkadaşlarımdan gördüğüm kadarıyla - ki siz de bilirsiniz - yurt dışına çıkmadan önce halledilmesi gereken birçok bürokratik iş var. Ve ben bu bürokrasiden nefret ederim. Sırf şu koşuşturmalardan tırstığım ve korktuğum için bu işten vazgeçmeye karar verecek gibi oldum. Amma ve lakin devam kararı aldık.

Aynı okulu sınıftan üç arkadaşla beraber kazanmış olmak büyük şans. Tek başına olmaktansa beraber daha iyi zaman geçireceğimiz kesin.

Daha neredeyse kimseye mail gelmeden bize mail atıldı. Şunu söylemeliyim ki bu bakımdan oldukça şanslıyız. Umursamaz, atılan maillere cevap vermekten yoksun insanlara denk gelmemek oldukça iç açıcı, tansiyon dengeleyici bir olay. Neyse bize mail ile hangi evrakları göndermemiz gerektiği söylendi. Bunlar sırasıyla aşağıdaki gibi;

  1. Foreign Exchange Student Application Form, filled in by the student
  2. Transcript of academic progress in English (issued by sending university)
  3. Statement about sufficient knowledge of English (signed by Institutional or Departmental Coordinator of sending university)
  4. Photocopy of passport
  5. Learning agreement (3 hard copies with original signatures and stamps)
  6. 2 passport-size photos (2x3 cm) (for the identity card; therefore, they should be original, not scanned)

Bunların arasında en zor ve adamı sinir hastası etme olasılığı en yüksek olan olan ders eşleştirme olayı. Yukarıdaki maddede "Learning agrement" olarak geçiyor.

Bilirsiniz Vize sonrası dönem okula gelinmez. Böyle bir "teamül kuralı" var. Ama biz ne yaptık azmettik, fedakarlık ettik, kahır çektik, azap çektik, işkence gördük. Yok lan o kadar değil ama yine tatile gitmeyerek fedakarlık ettik sayılır. Sırf şu işleri biran önce halledip kabul mektubunu beklemeye koyulmak için. 

2. ve 3. maddelerde istenen şeyleri hemen ilk gün hallettik. Zor olan dediğim gibi ders eşleştirme olayıydı. Çok zorlanmadan ama yine de azap çekerek eşleştirme işi bitti. Şimdi size tüm aşamaları anlatacak değilim zaten yoruldum :( Sırf istedikleri iki tane lanet olasıca 2x3 fotoğrafı çektirmek için bile acı çektik bildiğin. Bugün, bu saat ve bu dakika itibariyle sadece Application form ve Lerarning Agreement'in doldurulması kaldı. Büyük ihtimal Pazartesi günü doldurup, bir ara karşı tarafa göndereceğiz. 


Sonra işler bitiyor mu ? Yok yavrum o kadar kolay değil, ondan sonra bizim okuldaki işlemler başlayacak. Daha sonra Pasaport, sağlık sigortası, banka hesabı, vize görüşmeleri vb bir sürü adamın tansiyonunu yükseltecek, bu havaların tam ısınmaya başladığı zamanlarda adamı tere boğacak işlemler var.

Değinmeden edemeyeceğim tam Erasmus zamanı bölüm kordinatörümüzü değiştirdiler. Gelen kişi de pek bir şey bilmiyor. Kurum kordinatörüne gidiyoruz atar yiyip çıkıyoruz. Bize bu işlerde yardım eden neredeyse tek kişi Fahriye hocam siz olmasanız ne yapardık.

Şimdilik bu kadar. İşlemler sırasında ölmez sağ kalırsam tekrar burada olacağım. Esen kalın.

I love you Fahriye hocam.